02 Mayıs 2009

Din güzel ahlâk demektir

Resulullah’a "Din nedir?" diye soruyorlar. "Güzel ahlaktır" buyuruyor. Yani oradan işi alıp yola çıktığımız zaman her türlü davranışımız, oturmamız, yememiz, içmemiz, ticaretimiz, aile hayatımız, insanlarla münasebetimiz, model olarak bir küçük Muhammed örneği olacak ki o insan Kur’an modeli, Hz. Muhammed modeli olsun.
İslam’da bir vahiy vardır, bir de bu vahyi tebliğ eden bir peygamber vardır. Neden vahiy var, neden peygamber var? Allah, maksadını vahiyle bildirilir. Maksadını bildirildiği de peygamberdir. Yani peygamber, o vahyi uygulayan insanlardır. Aksi taktirde eğer vahiy yani murad–ı ilahi her insanın anladığı gibi olsaydı buna din denmez, belki bir felsefi izah olur. Efendim, "ben, anladığımı yaparım, anlamak istediğimi de uygularım." O zaman bu Allah’ın dini olmaz. Kimin dini olur? Senin dinin olur.
Allah’ın Sevgilisine sahabesi soruyor: "Ya Resulallah! Namazı nasıl kılacağız? "Kur’an’ı açın, okuyun ve anladığınız gibi namazı kılın" demiyor. "Benden gördüğünüz gibi kılın" (Buharî, Ezan 18) diyor. Onun için eskilerimiz ilim ahzetmede "hangi hocada okudun?" derlerdi. "Hangi okulda/medresede okudun?" demezlerdi. Niye? Hocanın hayatına göre talebesini ölçerler de ondan. Bunu şunun için söyledim:
Din, ahzedilirken, öğrenilirken, edep, terbiye çok mühimdir. Geçmiş hep onun üzerinde durur. Bunun gayesi, Kur’an’ı bir Müslüman’ın şuursuz bir tarzda anlaması değil, Peygamber modeline göre anlamasına kendini şartlandırmasıdır.
Mesela; "İnsanlar kanaatkar olması lazım" diyoruz. Acaba Peygamber’in kanaati nedir? Peygamber Efendimiz hanımlarını sevdi, insanları sevdi. Ama nasıl sevdi? Mesela hanımına, ashabına gönül koydu. Buna biz, halk arasında "darılmak" diyoruz. Bunun tarzı nasıldır? Burada ölçü kim olacak? Allah’ın, ölçü diye gönderdiği Muhammed Mustafa’sı (as) olacak. Ona benzemeye çalışacak. Hepimiz ona benzemeye çalışacağız. Ahlak bakımından, davranış bakımından, huy bakımından. Sünnet; o kulvarın bize huy olarak transferidir.

Peygamber’de bulunan o güzel ahlak–i hamidenin bizim iç tabiatımızda hakim olmasıdır sünnet. Sünnetin asıl manası budur. Münferit anlamda Sünnet çoğalabilir. Ama Sünnet–i Seniyye, bir hal tarzıdır, bir ahlak tarzıdır. Bir modeldir. Ahlak modelidir. "İnsan–ı kamil" dediğimiz insan o modeli kendi iç tabiatında tatbik etmeye çalışır.

HİKMETİN SIRLARI /
Prof. Dr. Haydar BAŞ’ın kaleminden Gönül Sohbetleri


Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar

Blog Widget by LinkWithin

İslam İlmihali