tercih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tercih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mayıs 2010

2010 KPSS Başvuruları Bugün Başlıyor

Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) başvuruları yarın (10 Mayıs) başlıyor. 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılacak olan sınava başvurular, 21 Mayıs'ta sona erecek.

2010-KPSS Lisans sadece lisans (dört veya daha fazla yıllık yükseköğretim) programlarından mezun olanlar ile mezun olabilecek durumda bulunanlar için geçerli. Bir lisans (dört veya daha fazla yıllık yükseköğretim) programından mezun olmamış olmak koşuluyla; önlisans (iki yıllık meslek yüksekokulu ve iki yıllık açıköğretim) ve ortaöğretim (lise ve dengi meslek lisesi) mezunları ile bu kurumlardan mezun olabilecek durumda olanlar ise 26 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan sınava girecekler.
Sınav sonuçları, sınav tarihinden itibaren iki yıl geçerli. Sınav, 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde, Cumartesi sabah, Cumartesi öğleden sonra, Pazar sabah ve Pazar öğleden sonra olmak üzere dört oturumda 81 il merkezi ve Lefkoşa'da yapılacak. Sınavda çoktan seçmeli sorulardan oluşacak testler uygulanacak, cevaplar cevap kâğıtlarına işaretlenecek, cevap kâğıtları ÖSYM'de optik okuyucularla okunacak ve bilgisayarla değerlendirilecek.
Başvuru hizmet ücreti 3 TL, sadece Cumartesi sabah oturumuna girecek adaylar 35,00 TL; Cumartesi sabah artı diğer üç oturumdan herhangi birine de girecek adaylar 55,00 TL; Cumartesi sabah artı diğer üç oturumdan herhangi ikisine de girecek olan adaylar 75,00 TL; tüm oturumlara girecek adaylar ise 95,00 TL ödeyecek.
Randevu alınan günde başvuru merkezine gidildiğinde; eksiksiz ve doğru olarak doldurulmuş Aday Bilgi Formu, sınav ücretinin bankaya yatırıldığını gösterir dekont, diploma veya öğrenim durumunu gösterir resmî bir belgenin aslı ya da onaylı sureti (Başvuruda, adayın diploma veya öğrenim durumunu gösterir belgesi, başvuru merkezi görevlisi tarafından kontrol edilecek, bu belgesi yanında bulunmayan adayların başvuruları kesinlikle yapılmayacak.) Nüfus cüzdanı veya fotoğraflı, onaylı bir kimlik belgesi adayın yanında bulunması gerekiyor.
2008 ve 2009 yıllarında yapılan KPSS sınavlarından en az birine lisans düzeyinde (2008 ve 2009 yıllarında KPSS'ye lisans düzeyinde başvuran adaylardan öğrenim bilgilerinde değişiklik bulunmayanlar) başvurmuş olan adaylar (eski adaylar), kılavuzun arka sayfasında yer alan banka şubelerinden birine giderek sınav ücretini yatıracaklar ve başvuru süresi içerisinde internet bağlantısı olan ve yazıcısı bulunan bir bilgisayarı kullanarak, başvuru işlemlerini, başvuru merkezine gitmeksizin kendileri yapabilecekler ya da başvuru merkezlerinden yararlanabilecek.
SINAV OTURUMLARI
Sınav, Cumartesi ve Pazar, sabah ve öğleden sonra olmak üzere dört oturumda yapılacak. Cumartesi sabah oturumu hariç, bir oturumda bir soru kitapçığı ve bir cevap kâğıdı kullanılacak. Cumartesi sabah oturumunda, önce Genel Yetenek ve Genel Kültür Testlerini içeren soru kitapçığı verilecek, bu testlerin cevaplama süresi sonunda cevap kâğıtları ve test kitapçıkları toplandıktan sonra da Yabancı Dil Sınavına girecek adaylara Yabancı Dil Testi soru kitapçığı ve cevap kâğıdı verilecek.
Cumartesi sabah oturumunda Genel Yetenek ve Genel Kültür Testlerinin cevaplandırılacağı birinci bölümün süresi iki saat (120 dakika), Yabancı Dil Testinin cevaplandırılacağı ikinci bölümün süresi bir saat (60 dakika); Cumartesi öğleden sonra oturumunun süresi ikibuçuk saat (150 dakika), Pazar sabah ve Pazar öğleden sonra oturumlarının süresi ise üçbuçuk saat (210 dakika) olacak. (CİHAN)

--
Google Kazançları
Google'u Kullanarak Hergün Banka Hesabına Nakit Para Akışı Otomatikleştirelebilir mi?
---------------------------------
Zeka Küpü Hızlı Çözüm Yöntemi
Rubik Küp yada Zeka Küpü olarak tanınan zeka oyununun çözümünü sayıları kullanarak çok çabuk öğreten yeni ve müthiş bir yöntem.
-------------------------------------------------------------------
İlan Grubu

26 Temmuz 2009

Üniversite Tercihleri Neye ve Hangi Kriterlere Göre Yapılmalıdır

Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ, Çukurova Üniversitesi,
Öğrencilerin Tercih Yapacak Bilince Ulaşması Önemlidir
Bugünlerde ÖSS sonuçlarına göre 165 ve üstünde puan alan öğrencilerin en ciddi sorunu tercih yapabilmektedir. Tercih kelimesinin Türkçe karşılığı: üstün tutmak, seçmek, yeğlemektir. Tercih yapmak bir şeyi diğerinden ayırt etmek, bir şeyi öne çıkarabilmek başlı başına bir bilinç gerektirir. Bir şeyi bilerek ve bilinçli olarak seçebilmektir. Seçtiğini veya tercih ettiğini de kabullenmek, içselleştirmek ve sorumluluğunu da alabilmektir. Genç bir insanın hayatındaki önemli tercihlerinden biri, geleceğini kazanacağı ve mutlu olabileceği bir meslek alanının seçimini yapmaktır. Kişinin istediği ve yeteneğine uygun olan kendisini gerekleştirebileceği bir alanı tercih etmesi önemli.
Nüfusunun önemli kasımı genç ve işsizliğin yüksek olduğu bizim gibi ülkelerde istihdamın istenilen ölçüde sağlanamaması doğal olarak üniversite kapısına bu kadar öğrencinin yığılmasına neden olmaktadır. Son yıllarda bu eksende işsizliğin genelde üniversite gençleri arasında yaygın olması, mesleki garantisi ve geliri görece yüksek olan alanlara yönelik ilginin artmasına, ilgili ilgisiz, yetenekli yeteneksiz bu alanlarda yığılmalara yol açmaktadır.

Üniversite İş Bulma Kapısından Önce Hayata Nitelikli İnsan Hazırlama Ortamıdır
Ancak sık sık vurguladığımız gibi, üniversite geleceğe yönelik iş bulma kapısı değil, kişinin hayata hazırlanma alanıdır. Üniversite felsefi düşünme ve analiz etme yeteneğini geliştirme, sorun çözme becerisi geliştirme, tartışarak öğrenmeyi sağlamak için ortam hazırlar. Bu arada belirli bir disiplinde de kendisini hayata hazırlayacağı bir meslek alanında yetenek ve becerilerini geliştirmek için eğitim sağlar.
Üniversitenin temelde üç görevi bulunmaktadır.
Birincisi, bilimsel araştırma yaparak evrensel anlamda bilgi üretmektir. Bunun için bilimsel proje yaparak bilimsel bilgiye katkıda bulunur. İkinci görevi bir toplumun gelecekteki nitelikli insan gücünü yetiştirmektir. Yetiştirdiği insanın yerel değil, evrensel anlamda her yönü ile donanımlı olması beklenir. Bilgi sahibi, kendini gerçekleştirebilen ve düşünebilen insan yetiştirmek. Üçüncüsü toplumu aydınlatmak, toplumun önünde olmak, örnek olmak ve bu konuda her türlü yayın ve etkinlikte bulunmaktır. Üniversite ortamı bu bağlamda dört ile altı yıl gibi gençliğin en dinamik ve yoğun yaşadığı bu dönemde gençler kendi yol haritasını da bu aşamada çıkarabilir/çıkarırsa çok anlamlı olur. Bu bağlamda kişinin üniversite okuması anlamlı ve buna göre de neyi çalışmak istediklerini ve hangi üniversitede ve hangi bölgede gerçekleştirmek istedikleri önemli. Ancak hepsinden önemlisi, kişinin ne istediğini bilmesi ve o uğurda da çaba sarf etmesidir.

Öğrenciler Tercih Yapmakta Ve Önlerini Görmekte Zorlanıyor
Üniversitelerin ve bilim alanlarının tercihleri genelde kişilerin istekleri ile değil, daha çok ÖSS sınav sonucunda aldığı puanın en yüksekten düşük düzeye kadar sıralanmasına dayanmaktadır. Bu konuda maalesef, ailelerimiz binlerce meslek içinde bir iki alana çocuklarını yönlendirmektedirler. Bu bağlamda, ailelerin çocuklarının algılarına ve kendi tercihlerine önem vermesi ve çocuklarının özgürce kendilerini ifade etmesine olanak tanıması önemlidir. Yine maalesef, dershaneler öğrencilere aldıkları puana göre ve bir önceki yıldaki yerleştirme durumuna göre yönlendiriyor. Zaman zaman öğrenci bir yere yerleşsin de ne olursa olsun anlayışı dershaneyi ön plana çıkarırken, öğrenci yanlış yönlenmiş olabilir. Gerçi şimdi öğrenciler biraz daha bilinçli olarak yeni yeni meslek seçimi konusunda fikir üretebiliyorlar. Ancak yine de çoğunluğu halen bocalamaktadırlar. En azından bana değişik yollarla ulaşan öğrencilerin ve ailelerin ifadelerinde öğrencilerin ciddi anlamda geleceğe yönelik alan belirlemede bocaladıkları,
Bu konuda üniversitelerin ÖSYM büroları ne yapıyor, bilemiyorum. Yalnızca sınavın yapılması için kimin hangi salonda görev alacağını mı belirliyorlar? En azından ÖSYM büroları ve yönetimlerinin üniversite rehberlik bilgisini ve sistemin işleyişi hakkında genel bilgi sunabilmesinde/sağlayabilmesinde yarar bulunmaktadır.

Dünyada Hangi Bilim Dalları Vardır.
Son yıllarda başta Amerika, Avrupa Birliği, Çin ve Japonya gibi bilim yapabilen ülkelerde bilinen bilim alanları ve mesleklerin dışında yeni meslek eğitim alanları bulunmaktadır.
Başta Avrupa Birliği olmak üzere ihtiyaç duydukları alanlarda öncelikli olmak üzere proje teklifleri almaya çalışmaktadır. Bu çerçevede ön plana çıkan FP 7 programında en çok aranan alanlar şöyledir.
Sağlık bilimleri genelde genetik temelli tıp bilimi, biyoteknoloji, nanaoteknoloji, enerji mühendisliği, lojistik, tarım, gıda, balıkçılık, çevre, malzeme bilimi, tasarım, beşeri bilimler, sosyoloji, psikoloji, yönetim ve karar verme, uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi gibi alanlar öne çıkmaktadır. Sosyal bilimler hızla Avrupa ve Amerikan Üniversitelerinde son yıllarda ilgi gören alanlar içinde öne çıkmaktadır.

Üniversite tercihlerinin yapılmasında nelere dikkat edilmelidir?

1. Kişinin ne istediğini bilmesi veya neyi istemediğini bilmesi gerekir.
Öncelikle gençlerimizin neyi okumak istediklerini bilmeleri ve bu konuda kararlı olmaları gerekir. Tersinden neyi istemediğini de bilmesi gerekir. Öğrencinin kendi yeteneklerinin bilincinde olması ve kendi geleceğini kendisinin belirliyor olması gerekir. Diğer bir ifade ile gelecekte hangi işi yaparak mutlu bir gelecek kuracağına şimdiden karar vermesi gerekir. Örneğin kişi X alanında okumak istiyorsa X ve benzeri bir alandaki bölümleri/bilim dallarını tercih etmelidir.
Pekâlâ, X bölümünü/bilimini hangi üniversitede okumalıdır?

2. Üniversite tercihinde nelere dikkat etmelidir?

-Üniversitenin eğitim kalitesini belirleyen mezunlarının iş bulma kapasitesi nedir?
-Üniversitenin nitelikli akademik kadrosu var mı? Ulusal ve uluslar arası nitelikte öğretim üyelerine sahip olması önemli. Üniversite belirli alanlarda bilimsel ve sosyal alanda ön plana çıkan bilim insanı var mı? Nitelikli eğitim için tanınan ve bilimsel erki olan bilim insanlarının varlığı üniversiteye üstün nitelik kazandıracaktır.
-Üniversitenin bilim ve teknoloji geliştirme kapasitesi nedir? Bu konuda herhangi bir çıktısı (icat, patent v.b) var mı?
-Üniversitenin bilimsel çıktıları, uluslararası bilimsel yayınları, basılan kitap, patent, vs var mı? Üniversitenin çıktıları ne oranda değer görüyor?
-Üniversitenin belirli alanlardaki başarılı çıkışları, mükemmeliyet merkezleri var mı? Belirli alanlarda üniversite kendisini dünyaya kabul ettirmiş midir? Örneğin bir üniversitenin A bölümü veya herhangi bir anabilim dalı diğer birimlerden farklı olarak dünyanın ilgisini çekebiliyor mu? Bu alana bir şekilde cazibe oluşabiliyor mu? Bu tür alanlarda genelde başarılı bir bilim insanı bulunmaktadır.
-Üniversitenin uluslararası ilişkileri var mı? Erasmus programı dâhil, diğer üniversiteler ile her alanda işbirliği yapabiliyor mu? Bu işbirliğine öğrencilerini katabiliyor mu? Öğrencilerin Erasmus programından yararlanması gelecekleri açısından önemli bir kazanım sağlamaktadır.
-Üniversitenin ulusal ve uluslararası düzeyde proje üretebilme kapasitesi. Bu projelerle öğrencilerinin yer alması, sonuçlarından haberdar olabilme düzeyi nedir?
-Üniversite bilimsel toplantı, kongre düzenleyebiliyor mu? Üniversitede her tülü alanda farklı seminer, temsil ve gösteri yapılabiliyor mu? Bu toplantılara öğrencileri fikren ve düşünsel anlamda katabiliyor veya katkı sunabiliyor mu?
-Üniversitenin sosyal sorumluluk projelerini öğrenciler ile birlikte hazırlayabiliyor mu? Veya bu projelere öğrencilerini katabiliyor mu?
-Örneğin meslek sonrası eğitim projeleri yapan bir üniversite mi? Üniversitenin bu ve benzeri konularda iddiası ve sosyal projesi var mı? Bu faaliyetlere öğrencilerini katabiliyor mu?

3. Üniversitenin alt yapı olanakları

- Üniversitenin kütüphane, laboratuar, sosyal ve sportif olanakların varlığı ve kullanılabilirliği nedir?
-Üniversitenin coğrafi konumu, bulunduğu kent ve diğer alt yapı olanakları nedir?
-Yurt ve ulaşım kolaylığı bulunuyor mu?

4. Üniversitenin sosyal iklimi/ortamı önemli

-Öğrencilerin barınma ve diğer sosyal imkânları bulabilme şansı var mı?
-Örneğin üniversitenin bulunduğu bölgenin kültürel gelişimine katkıda bulunacaksa, öğrencileri sisteme dahil edebiliyor mu? Kişinin yol haritasının şekillenmesinde, belki de gelecekteki yaşamını anlamlı kılacak bir çok unsur bu aşamada belirlenmektedir.
-Öğrencilerin kendini geliştirme ortamı var mı?
Üniversite bir okul ve meslek öğrenme ortamından çok, temel bilimsel bilgi kadar bilinç gelişimine da katkıda bulunması bakımından önemlidir. Üniversite eğitimi kişinin genç yaşta yol haritasını çıkaracağı ve geleceğini nasıl yöneteceğinin kararlarının verildiği dönem itibarı ile üniversite ortamı önemlidir. Üniversite kol faaliyetleri, öğrenci kulüpleri ve diğer aktiviteler önemlidir.
Sosyal alanlar, öğrencinin kendini gerçekleştirme ortamlarının varlığı yanında, üniversitenin bulunduğu kentin sosyal yapısı ve imkânları da önemlidir. Öğrencinin bu dönemde sinema, tiyatro, opera vb alanlara gidebilme olanağını bulabilecek mi? Hayatında tiyatro ve operaya gitmeden üniversiteden mezun olan bir kişinin toplumun gelişmesine ve kültürel hayatına katkıda bulunması ne oranda beklenir?
-Ayrıca üniversitede edebiyat, felsefe, sosyoloji, güzel sanatlar alanında etkinlikler var mı? Bu konuda öğrencinin beklentilerini gerçekleştirme şansı var mı? Üniversite yönetimlerinin bu konudaki tavırları da önemlidir.

Dinamik ve Değişime Hazır Üniversiteler İlgi Görüyor

Bu bağlamda üniversitenin toplumsal sorumluluk ve toplumu aydınlatma fonksiyonu önemli olmaktadır. Üniversitede toplumun önüne çıkabilen öğretim üyesi var mı? Üniversiteye yakışır ölçüde yenileri ve farklılıkları gören, yaratan ve bunu öğrencileri ve tolumla paylaşan öğretim üyesi kadrosu var mı? Bilimsel olarak sosyal yönü gelişmiş bilim insanları o üniversitenin her zaman dinamik gücünü oluşturacaklardır. Bu tür üniversitelerde değişim dinamiği her zaman yüksektir.
Bütün bu unsurlar gelişmiş ülkelerin öğrencilerinin tercihleri arasında yer almaktadır. Şimdilik bizde öğrenci sayısı ile üniversite kapasitelerinin yarattığı arz talep dengesi rayına oturmadığı için tercihlerde bütünsel bakış açısı ile seçim yapılamamaktadır. Yarın ülkemizde de bu konular öğrencilerin gündemine gelecektir. Bugün bazı vakıf üniversiteleri bu konuya önem veriyorlar ancak kamu üniversiteleri maalesef bu konular/kavramları çok öne almamaktadırlar. Ancak bu konuları öğrencilerine sunabilen veya bu konuda kendisini gerçekleştiren üniversiteler ileride öğrencilerin en çok tercih etikleri üniversiteler olacaklardır. Bu durumda, üniversiteleri farklılaştırarak tercih edilebilme durumunu yaratacaktır. Gelişmiş üniversitelerde yönetimler, toplumun diğer kesimlerinden önce değişime ve gelişime hazır olduklarını, kamuoyuna, gerek aktiviteleri ve gerekse diğer kanallarda duyuru ve değişimi benimseyen yenilikçi genç dinamikleri bünyesine çekmeyi başarırlar. Bu tür üniversitelerde kapalılık değil, açıklık

Sonuç olarak adaylar tercih yaparken hayatlarının yol haritasını belirleyecek olan üniversite eğitiminin ve bilim alanının kendi istek, bilgi ve yeteneğine uygun olması gerekir. Okuyacakları üniversitenin üniversitelilik ortamı ve bilinci yanında, üniversitenin içinde bulunduğu bölge, kent ve sosyal yapıyı da dikkate alarak tercih yapmaları önemli bulunuyor. Ayrıca geleceğe yönelik okudukları alanda en iyisi olmayı, farklı olmayı ve uzun erimli olmayı hedeflemelidirler. Tabii bir de, hiç arzulamasak da; ekonomik olanaklarını, harç paralarını, geçim şartlarını düşünmek zorundalar.

Bütün gençlere gönüllerince bilinçli bir tercih yapmalarını ve arzuladıkları alanda iyi bir eğitim almalarını dilerim.
Üniversite Tercihleri Neye ve Hangi Kriterlere Göre Yapılmalıdır
Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ, Çukurova Üniversitesi, iortas@cu.edu.tr

Popüler Yayınlar

Blog Widget by LinkWithin

İslam İlmihali